Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Antalya’nın Kemer ilçesinde bulunan Phaselis antik kenti sınırları içerisinde ağır iş makinalarıyla yapımına başlanılan halk plajları ve günübirlik tesislere ilişkin tepkiler büyüyor.
Antalya’nın Kemer ilçesindeki 1. derece arkeolojik sit alanı olan Phaselis antik kenti sınırları içerisinde Alacasu (Cennet) ve Bostanlı koylarında uygulanacak proje kapsamında toplam 85 bin metrekarelik alana bin metreküpten fazla beton malzeme kullanılarak çok sayıda yapı inşa edilecek. Cennet ve Bostanlı koylarında inşa edilecek günübirlik tesislerin yanı sıra projede iki ayrı mescit, yönetim ofisleri, çocuk oyun alanı, kafeterya, sergileme alanları, tuvaletler ve otoparkların da olduğu medyaya yansımıştı.
Arkeologlar Derneği: ‘bu proje zorunluluk arz etmemekte’
Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi Phaselis antik kenti çevresindeki düzenleme çalışmalarına ilişkin bir yazılı açıklama yaparak, Bakanlık’a kamuoyunun haklı hassasiyetlerinin gereği olarak sürecin şeffaf ilerlemesi gerektiğinin çağrısını yaptı.
Açıklamada, yasalarımızda 1. derece sit alanlarına iş makinaları kullanılarak beton dökülerek herhangi bir faaliyet yapılamayacağı ifadesi yer alırken, bu duruma istisna kabul edilecek uygulamaların sadece “ören yerlerinin ziyaretleri için gezi yolları, bilet gişeleri, açık otopark gibi alt yapı çalışmaları gerekmeyen toprağa müdahale edilmeyen beton dökülmeksizin uygulanacak projelerle sınırlı olduğunu” ifade ediliyor.
1. derece arkeolojik sit sınırları içindeki arkeolojik kültür varlıkların tekil ve tekrarlanamaz özelliklere sahip olduğunun altının çizildiği açıklamada “Bakanlığın açıklamasından anlaşıldığı üzere bu proje, turizm amaçlı bir çalışma için planlanmış olup herhangi bir ZORUNLULUK arz etmemektedir. Dolayısıyla 1. derece arkeolojik sit alanlarında ağır iş makinaları kullanılarak ve toprağa müdahale edilip geniş alanlara betonlar dökülerek yapılan müdahaleler yasalarımızla uyumlu görünmemektedir.” ifadelerine yer veriliyor.
‘Phaselis aynı zamanda önemli bir doğal yaşam alanı’
Açıklamada aynı zamanda, Phaselis antik kentinin doğal çevresini orman, bataklık, kumsallar ve denizin oluşturduğu, bu alanın coğrafi konumu nedeniyle sadece arkeolojik varlıkların bulunduğu bir alan değil, aynı zamanda kara ve deniz ekosistemlerini de barındıran önemli bir doğal yaşam alanı olarak da önemi vurgulanıyor.
Dernek, Phaselis Antik Kenti ve çevresinin sadece insanların alandaki tüketiminin ihtiyaçlarına yanıt veren çözümlerle değil; doğanın, kültürün, canlı yaşam alanlarının birlikteliğinin korunduğu bir alan olarak geleceğimize aktarılabilmesi için sürecin şeffaflıkla ilerlemesni gerektiğini ifade ediyor.
Bakanlık “korumak için” diyor
İş makinelerinin 21 Şubat tarihinde Phaselis’e girmesiyle çam ağaçları yerinden sökülmüş ve ormanın içine mıcır yol yapımına başlanmıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı gelen yoğun tepkiler sonucunda yaptığı yazılı açıklamada değerlerin gelecek nesillere aktarılmasının hedeflenerek bu projelerin hazırlandığını, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararıyla uygun bulunduğunu aktarırken, doğaya ve tarihi eserlere herhangi bir şekilde zarar vermenin söz konusu olmadığını belirtti.
Bir cevap yazın