21 Ağustos akşamı Seferi Keçi olarak çok özel bir etkinlik gerçekleştirdik, Gödence Kooperatifi için buluştuk.
Gödence Seferihisar’ın en güzel köylerinden birisi. Kızıldağların yükseklerine kurulmuş bir köy. Zeytinyağıyla ve üzümüyle meşhur. Bir de yarım asrı deviren kooperatifiyle ve elli yıldır her türlü zorluk karşısında yılmadan onu ayakta tutup geliştiren köylüsüyle…
Etkinliğimizde Gödence kooperatifinin 50. kuruluş yıldönümü için 2022 yılında yapılmış belgeseli izledik. Kooperatif ortağı köylülerden ve başkan Özcan Kokulu’dan bu elli yıllık mücadele hikayesini dinledik. Belgeseli yapan Nilgün ve Ramazan Emiroğlu ile tanıştık, belgeselin sanat yönetmenliğini yapıp sesiyle bu hikâyeye can katan Macit Soykan’a kulak verdik. Belgeselin bizde uyandırdığı düşünceleri, soruları paylaştık ve Mustafa Kemal Akar’ın sazı ve güzel türküleriyle etkinliğimizi sonlandırdık.
Bu etkinliğin üst başlığını “Ağır Konularda Hafif Buluşmalar” koymuştuk. Buluşmamızı hafifleten şey, olağanüstü sıcak bir Ağustos akşamında güzel bir bahçede, ağaçların altında bir arada olmak; çayımızın, kahvemizin ve Gödence’nin nefis şarabının eşliğinde güzel bir belgesel izlemekti. Epeyce de kalabalık olduk hani, bahçesini bu kadar insana açan Osman Özkan abimize de bu vesileyle teşekkür edelim. Kültürevimizde kendi kendimize yetiyoruz ama dışarıda yaptığımız etkinlikler için ufak tefek eksiğimiz oluyor, onları karşılamaktaki destekleri için de Seferihisar Belediyesi’ne teşekkürler…
Sonuçta gerçekten içimizi hafifleten bir buluşma oldu. Konumuzun ağır olması ise aslında ülkenin içinde olduğu şartlardan kaynaklanıyor. Önceki hafta bütün ülke maliyetleri karşılamadığı için ürününü tarlada bırakan, yollara döken, karşı karşıya bırakıldığı şartlara isyan edip traktörleriyle eylem yapan çiftçilerin haberleriyle sarsıldı. Girdi maliyetleri yüksek. Ürünü toplamak, pazara ya da şehre ulaştırmak ise daha da maliyetli. Tarlada para etmeyen ürün pazara ve market raflarına geldiğinde fahiş fiyatlara ulaşıyor. Bu şartlarda ekip biçmeye nasıl devam edeceğini bilmeyen çiftçi isyan ediyor. Tüccarın ve aracının insafına kalmamak için haklı olarak devletten çözüm bekliyor.
Ancak çiftçinin devletten aldığı yanıtın ne olduğunu biliyorsunuz. Tarım Bakanlığı çiftçi için toprağını ekip biçmeyi imkânsız kılan şartlara müdahale etmek yerine, iki yıl ekilmeyen toprakların devlet eliyle zorla kiralanması yönünde bir karar aldı. Küçük çiftçiye “sen ekemiyorsan, senin toprağında bunu yapacak büyük şirket bulurum” dedi.
Hâl böyleyken, ayakta kalabilmek ve üretimi sürdürebilmek için dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Çiftçi için de bunun adı elbette kooperatif.
Bu etkinlikle Gödence Kooperatifini hatırlatmayı bu yüzden istedik. Elli yılı geride bırakmış, darbeler görmüş, neoliberal politikalara göğüs germiş, yönetim sorunlardan kaynaklı iflasların eşiğinden dönmüş ama kararlılık ve dayanışma sayesinde güçlenerek bugünlere gelmiş bir yapı. Bugünler için umut kaynağı olabileceğini, yol gösterebileceğini düşündük.
Davetimizi kırmayıp bizle buluştukları için hem Gödence kooperatifi ortaklarına hem de belgesele emeği geçen dostlarımıza bir kez daha teşekkürler. Teşekkürün büyüğü ise kooperatifi yaşatıp bugünlere taşıyan Gödence çiftçilerine…
Bir cevap yazın