Kahramanmaraş depreminin ardından yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine göre afet bölgesinde orman ve meralar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca resen belirlenerek, geçici veya kesin iskan alanları olarak yerleşime ve yapılaşmaya açılacak.
6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 8 Şubat’ta Cumhurbaşkanı kararıyla Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde üç ay süre ile olağanüstü hâl (OHAL) ilan edilmişti. 24 Şubat tarihinde ise OHAL Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Resmî Gazete’de yayımlandı. Kararnameye göre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca resen belirlenerek orman ve meralar yerleşime ve yapılaşmaya açılabilecek. Yerleşime açılacak orman alanlarının belirlenmesi noktasında ise Tarım ve Orman Bakanlığı’na sadece bilgi verilecek.
OHAL kapsamında yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde afetten etkilenenlerin geçici veya kesin iskan alanları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca resen belirlenerek ilgili kurumlara bildirilecek. Geçici veya kesin iskan alanları da belirlenirken, “gereklilik bulunması halinde” 4342 sayılı Mera Kanunu ile 6831 sayılı Orman Kanunu’nun ek 16’ncı maddesinde belirtilen alanlar da kullanılabilecek. Belirlenen alanlarda vasıf değişikliği gereken yerlerin resen vasıf değişikliği yapılabilecek ve bu yerler Hazine adına tescil olunacak.
Askı, ilan, itiraz hükümleri geçersiz
Arazi ve Arsa Düzenlemeleri Hakkında Yönetmelik’e göre parselasyon planları bir ay müddetle onaylayan idaresine göre belediyede ya da valilikte askıya çıkarılır ve eş zamanlı olarak internet sitesinde yayımlanır. Ayrıca belediye duyurusu, gazete ve benzeri mutat vasıtalarla da duyurulabilir. Bir aylık sürenin sonunda itiraz olmaması durumunda ise parselasyon planları kesinleşir. Fakat 24 Şubat Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca onaylanan plan ve parselasyon planlarında, İmar Kanunu’nun plan ve parselasyon ile ilgili işlemlerindeki askı, ilan, itirazlara ilişkin hükümleri uygulanmayacak.
Atıklar mevzuattan müstesna
Kararnameye göre afet alanlarından çıkan yıkıntı atıklarının dökümü, çevrenin korunmasına ilişkin önlemler alınmak kaydıyla valilikçe belirlenen alanlara yapılacak. Aynı zamanda bu atıklar altyapı ve üst yapı yatırımlarında da kullanılabilecek. Ama atıkların dökümü yapılan sahalar ve bu sahalarda yapılacak iş ve işlemler ilgili mevzuatın belgelendirmeye ilişkin hükümlerinden muaf olacak.
Orman sınırları dışarısına çıkarılan yerlere karşılık yeni orman tesisi
7 Ocak 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun Ek 16’ncı Maddesi Kapsamında Orman Sınırları Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik’e göre “yerleşim yeri oluşturulması uygun olan taşlık, kayalık, verimsiz ve fiilen orman vasfı taşımayan yerler” orman sınırları dışına çıkarılacak yerler olarak belirlenmişti. OHAL kapsamında yayımlanan Kararname’ye göre de afet bölgesinde vasıf değişikliği gereken yerlerde, Orman Kanunu’nun ek 16’ncı maddesinde belirtilen alanların bulunması halinde bu alanın iki katından az olmamak üzere Hazine taşınmazı, orman tesis edilmek üzere Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilecek.
24 Şubat tarihli Kararname’ye istinaden Yeşil Gazete’den Dilan Pamuk’un görüştüğü İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Orman Botaniği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik, orman tesis edilmek üzere Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilen yerlerde yeni bir orman ekosistemi oluşturulması mümkün olsa dahi, bu sürecin onlarca yıl süreceğini ifade ediyor. Akkemik aynı zamanda birçok defa Orman Kanunu’nun ek 16’ncı maddesi kapsamında orman dışına çıkarılan alanlar karşılığında hangi ilde ne kadar alanın Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edildiğinin bilinmediğini söylüyor.
Ekosistem sadece ağaç mıdır?
Orman dışına çıkarılacak olan taşlık, kayalık ve verimsiz alanların biyolojik çeşitlilik açısından ise önemli habitatlar olduğu kaydediliyor. Bölge birçok doğal yaşam alanıyla Türkiye açısından benzersiz bir biyoçeşitliliğe ev sahipliği yapıyor. Afet bölgesi olarak ilan edilen bölgede 35 Önemli Doğa Alanı bulunuyor. Hatay ve Adana kuş göç yolu üzerinde. Ormancılar Derneği, 1 Mart tarihli yapmış olduğu basın açıklamasında orman dışına çıkarılan bu alanların dağ keçilerinin, yırtıcı kuşların, sürüngenlerin, endemik ve nadir bitki türleri başta olmak üzere çok sayıda bitki ve hayvan türlerinin yaşam alanlarının olduğunun altını çiziyor.
Kararnameyle meralar da tehdit altında
Öte yandan bu kararnameyle zaten uzun yıllardır kötüye kullanılan ve azalan mera alanları da yapılaşmaya açılıyor. Bu konuyla ilgili olarak Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Tayfun Özkaya, depremin ardından tarımın ne kadar kırılgan olduğunun ortaya çıktığını ve yem stoklarının göçük altında kalmasıyla çiftçilerin besleyemedikleri hayvanlarını yok pahasına satmak zorunda kaldığını belirtiyor. Hayvanların büyük ölçüde mera ve çayırlara dayalı olarak beslenmesinin hem hayvansal ürünlerin maliyeti, hem gıda egemenliği hem de sağlık açısından önemli olduğunu vurgulayan Özkaya’ya göre, meralarımızın korunması ve veriminin artırılması için çaba gösterilmesi gerekiyor.
Bir cevap yazın